Kişilik Gelişimi Anne Karnında Başlıyor!
- Uzman Psikolog Ezgi Karakaya Kırca
- 10 Eki 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Nis

Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziksel çevresi içinde tutarlı olarak gösterdiği kişilik özelliklerinin oluşumudur. Kişiliğin gelişimi doğumla birlikte başlar ve çocuk 6 yaşlarına geldiğinde büyük oranda tamamlanır. Doğumla birlikte başlandığı söylense de aslında kişilik anne karnındaki yaşantılarla da şekillenmeye başlamaktadır. Annenin gebelik sürecindeki duygu durumu, yaşantısal deneyimleri, gebeliğine yüklediği anlam ve bebeğiyle kurduğu doğum öncesi bağ kişiliği etkilemektedir.
Dolayısıyla doğum öncesinden başlayarak çocuğun ilk altı yılında temel etkileşim kaynağı annesi ve ailesidir. Ebeveynlerin kendi kişilik özellikleri, çocuk yetiştirme tutumları, aile içi iletişimleri, problem çözme becerileri çocuğa yansımaktadır. Ebeveynlerin birlikte ve ayrı ayrı sergiledikleri tavır, tutum ve iletişim stilleri çocuğun karakteri üzerinde etkilidir. Bebeğin istenen, planlı bir gebelik olup olmamasından, gebelik sürecinde annenin yaşantısı da kişiliğin şekillenmesinde etkilidir.
Gelişim basamaklarında bebeğin gösterdiği gelişimsel performansa ailenin nasıl yaklaştığı da kişilik gelişimi sürecini etkilemektedir. Bunlar yürüme, tuvalet eğitimi, 2 yaş sendromu, dil gelişimi gibi bebeğin özerkliğini artıran gelişim basamaklarıdır.
Her çocuğun gelişim süreci biriciktir. Kimi çocuğun hızla tamamladığı bir gelişim basamağını bir başka çocuk daha uzun sürede tamamlayabilmektedir. Her ne kadar gelişimin takip edildiği bir gelişim eğrisi bulunsa da aileler çoğunlukla çocuğun gelişimini kendi beklentilerine göre değerlendirmektedir. Çocuk akranlarına göre daha geç yürürken, daha erken konuşabilir.
Emeklemeden yürümeye başlayabilir veya daha erken bezi bırakabilir. Bu gelişimsel farklılıklar çocuğun gelişiminde bir gecikme veya gerileme olduğunu düşündürmemelidir. Çocuğun gelişim evrelerindeki performansına ailenin ve çevrenin nasıl yaklaştığı kişilik gelişimi için önemlidir. Çocuk rekabete mi sürükleniyor yoksa çabası taktir mi ediliyor? Tüm bunlar çocuğun karakter gelişimini etkilemektedir.
Çocuk gelişim basamaklarını tamamladıkça temel bakım verenden ayrışmaya başlayacak ve kendine daha yetebilir hale gelecektir. Bu yeterlilik sosyal çevresinin de gelişmesini sağlayacaktır. Varsa kardeşleriyle, arkadaşlarıyla, akrabalarıyla, komşuları ve varsa öğretmenleriyle ilişkileri kişilik oluşumunda rol oynayacaktır.
Kişilik Gelişimi Yaşamın İlk 2 Yılında Temel Bakım Verenle Kurulan İlişkinin Niteliğiyle Doğrudan İlişkili
Kişilik büyük ölçüde yaşamın ilk 6 yılında şekillenmekte nihai haline ise ergenlik sonunda ulaşmaktadır. Özellikle yaşamın ilk iki yılında temel bakım verenle kurulan bağın derecesi kişiliğin şekillenmesinde belirleyicidir.
0-2 yaş, çocuğun, fiziksel, zihinsel ve duygusal yönden en hızlı geliştiği dönemdir. Bu dönemde çocuğun sadece fiziksel gereksinimlerinin karşılanması yeterli değildir. Bebek yaşamın ilk iki yılında büyük ölçüde bakımıyla ilgilenen kişiye (çoğunlukla bu kişi anne) bağımlıdır. Dolayısıyla bakım verenle kurulan ilişkinin niteliği bebeğin zihinsel ve duygusal gelişimi için son derece önemlidir.

Anneyle bebek arasında kurulan bağın sağlıklı, bebeğin gelişimini destekleyecek yeterlilikte olmasına güvenli bağlanma denir. Annenin, emzirme ya da besleme tarzı, bebeğiyle kurduğu fiziksel temas ve onu rahatlatma biçimi bu bağın gelişimini destekler. Dolayısıyla çocuğun kişilik gelişimi de sağlıklı yönde ilerler. Annenin bebeğin ihtiyaçlarına duyarlılığı, bebeğe duygusal yakınlığı, yanında olduğu konusunda verdiği güven de oldukça önemlidir.
Bebeğin temel duygusal ve fiziksel ihtiyaçları yeterli ve düzenli şekilde karşılanmadığında kurulan bağın gücü zayıflamaktadır. Bu yetersizlik de güvensiz bağlanmaya neden olmaktadır. Bebek ebeveynine güvenli şekilde bağlanırsa kendi öz değerini ve çevresini algılayış biçimini bu güven üzerinden nitelendirir. Güvenli bağlanan bir bebek kendini değerli, yeterli, güvenilir hissederken çevresine yönelik de benzer anlamlar yükler.
Bebek sevilmeye, bakılmaya değer bir birey olduğunu daha bu dönemden kurduğu ilişkinin niteliğiyle kodlamaya başlar. Güvensiz bağ geliştiren bebek ise kendisinin sevilmeye ve bakılmaya layık olmadığı yanılgısına kapılır. Böyle bir bebek yetersizlik, güvensizlik ve değersizlik duygularıyla yoğrulur. Çevresini de güvenilmez ve tehlikeli olarak kodlar. Yalnızlık duygusu çok daha belirgin hale gelir. Öfke veya öğrenilmiş çaresizlik gelişebilir.
2 Yaş Sendromuna Ebeveynin Yaklaşımı Kişilik Gelişimi için Oldukça Önemli
2 yaş dolaylarında dil gelişmesi, desteksiz yürümenin başlaması gibi bebeğin özerkleşmesine katkı sağlayan kazanımlar artar. Bu kazanımlar sayesinde bebek anne babasından veya temel bakım verenden bağımsız bir birey olduğunu deneyimler. Bu dönemde bireyleşme çatışmaları belirgin hale gelir. Çocuk kendi seçimlerini yapabilmek, kendi kararlarını vermek ve sorumluluklar almak ister.
2 yaş sendromu olarak bilinen bu dönemde sağlıklı kişilik gelişimi için ebeveynlere düşen rol artmaktadır. Çocuğun gelişme, büyüme ve var olma çabalarına ket vurulmamalıdır. Ancak çocuk tamamen kontrolsüz de bırakılmamalıdır. Ebeveyninin sınırlarını genişletmeye ihtiyaç duyan çocuğun arzusu tamamen sınırların kalkması değildir. Ebeveynler belirli kurallar ve sınırlar dâhilinde çocuğu desteklemeye devam etmelidir.

Çocuğa yaşıyla uyumlu sorumluluklar verilmeli, iki üç seçenek arasından kendi seçimini yapması için çocuk yüreklendirilmelidir. Bu dönemde öfke patlamaları, ağlama krizleri görülebilir. Çocuk kendine, çevreye zarar vermeye çalışabilir. Böyle bir durumda cezalandırmak veya duygularını yok saymak yangına körükle gitmek olacaktır. Bunun yerine çocuğa güvenli bir alan tanımak, sakinleşene kadar yanında kalmak ve ihtiyaç duyduğunda koşup sarılabileceği yakınlığı sağlamak gerekir.
Ayıplama, kınama, küçük düşürme, kıyaslama gibi davranışlar sergilenmemelidir. Bu dönemdeki yaşantılardan yola çıkarak çocuğa neden sonuç ilişkisi öğretilmeli, problem çözme becerileri kazandırılmalıdır. Bunlar sağlıklı kişilik gelişimine yapılacak en güzel yatırımlar olacaktır.
4-6 yaş arasında kişiliğin gelişimi, tecrübelerle beslenmeye daha açık hale gelir. Çocuğun çevreden gördükleri, ailesinden öğrendikleri, toplumsal değerler ve normlar çocuğun kişiliği şekillendirir. Ergenlik dönemine kadar çocuğun karakter gelişiminde ebeveynler ve öğretmenler gibi rol modeller etkilidir. Ergenlik döneminde ise arkadaşlar ve bireysel yaşam deneyimleri daha etkili hale gelmektedir.
Uzman Psikolog
Ezgi Karakaya Kırca
Comments